E-Ticarette artırılmış gerçeklik, günümüzde kullanım alanı hızla yayılan değerli bir teknolojidir. Bu teknoloji en çok, günlük hayatta karşımıza çıkıyor. Nüfusun neredeyse yarısının çalışan kesim olduğu ülkemizde, iş hayatından arta kalan zamanı yaşam kalitemizi artıran konulara ayırmak istiyoruz. Fakat bunun yanı sıra günlük hayatta ihtiyacımız olan ürünleri, alışveriş mağazalarına giderek temin etmek ciddi zaman kaybı olabiliyor. E-ticarette artırılmış gerçeklik işte bu noktada işimizi kolaylaştırıyor ve vakitten tasarruf etmemizi sağlıyor. Artık çoğumuz alışverişlerimizi e-ticaret sitelerinden gerçekleştiriyoruz. Fakat e-ticaret sitelerinde ihtiyacımız olan ürünlerin sadece fotoğraflarını görebiliyoruz. Tam da bu noktada hem kullanıcılar hem de e-ticaret siteleri için majör faydalar sağlayacak bir kavram var: Gerçeklik!
E-Ticarette artırılmış gerçeklik teknolojisinin yükselişinin son yıllarda ivme kazandığını görüyoruz. Öyle ki bir pazar araştırması raporuna göre, küresel artırılmış gerçeklik pazarının 2026 yılına kadar 88,4 milyar USD’yi aşacağı belirtiliyor. Bu rapora baktığımızda, e-ticarette arttırılmış gerçeklik devrim yaratarak hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaya devam edecek diyebiliriz. E-Ticarette artırılmış gerçeklik kavramını bir örnekle netleştirelim. Yatak odamız için bir nevresim takımı almak istiyoruz diyelim. Online satış sitelerinde yatak üzerinde görülen nevresimlerde, görüntülerin ürünün kendisini tam anlamıyla yansıtamaması e-ticarette artırılmış gerçeklik teknolojisine duyulan ihtiyacı gösteriyor. Bir diğer konu da, e-ticaret siteleri için çekilen fotoğraflar, genelde çok şık ışıklar altında, geniş mekanlarda ve ürünü öne çıkartan diğer objelerle birlikte sunuluyor. Aslında bizim için önemli olan, ürünün evimizde nasıl duracağıdır. Nevresimin deseni, ebatı, ve odanıza uygunluğu gibi soruların yanıtlarını bulmakta zorlanabiliyorsunuz. Bir de bu ürüne arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak baktığımızı düşünelim. Odanıza geçerek telefonunuzu yatağınıza doğrulttunuz. Arttırılmış gerçeklik kullanarak gerçekliği güçlendirilmiş nevresim modeliniz saniyeler içinde yatağınızda. Etrafında dönüyorsunuz, ürüne yakınlaştırarak desenleri ve kumaşın dokusunu dahi inceleyebiliyorsunuz ve tercihinizi yapmaya çalışıyorsunuz. Ve tüm bunları gerçekleştirirken harcadığınız zamanın, mağazaya gitmek için harcadığınız zamandan bile daha kısa olduğunu fark ediyorsunuz.
İlaveten Z kuşağının da gelmesiyle birlikte alışveriş anlayışının değiştiğini görüyoruz. Örneğin sneaker almak isteyen bir kullanıcı düşünelim. Evinde, okulunda, iş yerinde, yani bakmak istediği herhangi bir lokasyonda, telefon ya da tabletinden arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, düşündüğü sneakerı olduğu ortama üç boyutlu olarak konumlandırdı. Ürün etrafında gezerek dış görünüşünü, ayakkabının kumaş yapısını, tabanını ve daha birçok özelliğini inceledi. Aradığının tam da o sneaker olduğunu düşünerek sepete gönderdi. E-Ticarette artırılmış gerçeklik teknolojisi ile alışveriş yapmak işte bu kadar kolay! Bu alışveriş örneğinden yola çıkarak, avantajlarını müşteriler, markalar ve iadeler açısından üç ana maddede direkt olarak görebiliriz. Birincisi müşterinin zaman kazancı; daha bilinçli satın alabilme imkanı ve daha iyi bir deneyim. Bir diğeri, markanın artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde sağlamış olduğu gerçekçi satış süreci ve bunun devamı olarak satış oranlarının yükselmesi durumu. Son maddemiz ise ekstra uğraş olarak görülen iade kısmı. Ürün hakkında bu kadar fazla bilgi sahibi olmanız iade etme ihtimalinizi azaltırken; müşteri iade etmede, marka ise iade işlemlerinde zaman ve para kaybetmemiş olacak.
Bundan yola çıkarak, sektörde öncü olmak, gelişen teknolojiyi yakından takip etmek, kendi dijital ağını güçlendirmek isteyen markaların, e-ticarette artırılmış gerçeklik teknolojisinden sonra yeni bir anlayışı bünyelerine dahil ettiklerini görüyoruz. Görüntünün gerçekliğini güçlendiren arttırılmış gerçeklik teknolojisinin e-ticaret için bu denli önemli hale gelmesi, markaları her geçen gün bu teknolojiyi kullanmaya sevk ediyor. Bu kadar kolay bir şekilde, konfor alanından uzaklaşmayarak, ürünlere neredeyse dokunabilecek kadar yakın olma imkanı günümüz dijital dünyası için bulunmaz bir fırsat.
